çok şeye kılım bu aralar.
ama böyle bazı olaylara sinir olma oranım arttıkça salak durumlarla eğlenme oranım da artıyor.
normalde değişikliklere kolay ayak uyduramam hiç. ani kararlara katlanamam. plansız bir şey yapamam, yapmak zorunda kalırsam kesin birşeyler ters gider. aldığım kararları kendime buna alışacak süre tanıyacak kadar önceden alırım. yarın şunu yapalım dediler mi kalkıp gidemem. en az bir hafta önceden bunu bilmeliyim ki, çok meşgul bir insan olmamama rağmen düzenimi ona göre ayarlayayım.
normalde dedim çünkü bu aralar üstüme bu konuda bir rahatlık çöktü, bir saldım ki anlatamam. il dışına çıkacakken eşyalarımı hazırlamayı son saate bile bırakabiliyorum. unuttuğum eşyaları takmıyorum. amaaan diyip geçiyorum. otobüse her binişimde farklı farklı koltuklara oturuyorum ki bunu hiç yapmam, rahat ettiğim noktalar olarak belirlediğim birkaç klasik koltuğum vardır hep oturduğum.
gidip sarışın olursam şaşırmam o kadar söyleyeyim:Dsonum hayrolsun.
bu aralar herkes hasta, kafamı çevirdiğim heryerde virüs yuvaları geziyor. nasıl oldu da bana bişey olmadı diye diye kendimi zorla hasta edicem sonunda.iki gündür mandalina portakalda yemedim savunmasız hissediyorum.
bulgaristan göçmeni arkadaşımın tavsiyesi ile krem zdrame diye bir ürün kullanmaya başladım dudaklarım için. uzun bir deneme süresinden sonra yorumlarımı paylaşırım. umarım çok işe yarar.=)
salı sabahı kalkıp istanbul içine kar atıştırdığını görünce tüm işleri iptal edip köye kaçtım. istanbul merkezine yağmur yağsa, köyümüze kar düşer aslında ama bir dk bile yapmadı. havamı aldım döndüm :D
son olarak, çok çok yeni bir blogcu arkadaşımızı önereyim size. http://herkesuyurkenbiz.blogspot.com/
♕♕♕
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder