bu diziden örnek resimlerin ardından konuya artık giriş yapabilirim. aşk-ı memnu dizisini izleyen, izlemeyen çoğu kişinin diziye karşı bir önyargısı olduğunu görüyorum.
toplumun ahlakına zarar verdiği gibi katılmadığım düşünceler ağırlıkta bu grupta. paylaşmak istediğim ise bu konuda facebook hesabımda arkadaşlarımla yaşadığımız yorum trafiği.
aşk-ı memnu facebook fan grubunda yayınlanan aşk-ı memnu dizisi sonu senaryolarını kendi sayfamda paylaştım. aşk-ı memnu nasıl bitsin anketiydi bu bir nevi. buyrun hatta facebook hesabınız varsa işte buradan tıkırdatarak ulaşabilirsiniz.
bu paylaşımımın altına birkaç arkadaşım ile yorumlaştık.
ARKADAŞ B:
ansızın bitsin. özür dilesinler türk halkından.
ARKADAŞ A:
bence de şu an bitsin, özür dilemeseler de olur, bir an evvel bitsin de
ROSEİN:
bitmesin suyunu çıkarana kdr devam ettirsinler, bihterin 3 cocuuğu olsun, nihalin 5. matmazel bile birini bulup evlensin. beşir ölüm döşeğinden dönsün. nihal behlülü beşirle aldatsın ve skoru eşitlemiş olsun. adnan iflas etsin, süleyman amcalara loto çıksın. vs.
ARKADAŞ A:
:O)) çok eğlendim
ARKADAŞ B:
Zanlılardan Sevgi P. ifadesinde, Mehmet Kırca, başka birisiyle imam nikahıyla olarak birlikteydi ondan ayrılacağını söylemesi üzerine kaçarak onunla evlendim. İki de çocuğumuz oldu. Bir süre önce aslında o kadından ayrılmadığını ve ondan bir çocuğu olduğunu öğrendim. Bir de cezaevinde olan ağabeyimin eşiyle ilişkileri olduğunu birbirlerine çektikleri telefon mesajlarından öğrendim. Bu yüzden kocamı sevmiyordum. İstanbul'a çalışmaya geldiğinde, 10 yıldır annemle dost hayatı yaşayan Mahsuni Y. ile ilişkiye girmeye başladık. Engel olarak gördüğümüz kocamı ortadan kaldırıp Mahsuni ile evlenecektik. Annemin bu durumdan hiç haberi olmadı. Yaptığımız plan gereği telefon ederek kocamın yerini öğrendim. En son Pendik'te hamamda olduğunu söylemişti. Bu bilgiyi Mahsuni'ye verdim. Mahsuni de onu hamamın çıkışında bekleyip öldürdü. Başarabilseydik annemi bırakıp Mahsuni ile birlikte kimsenin bulamayacağı bir yere kaçarak evlenecektik" dediği öğrenildi.
ARKADAŞ B:
ANNENİN İFADESİNDE DRAMATİK HİKAYE ÇIKTI
Yardım yataklıktan hakkında işlem yapılan Melek Ö.de ifadesinde, "Küçük yaşta bir öğretmenle evlendim. Biri kız 3 çocuğumuz oldu. Ardından kocam beni terk etti. Çocukları çalışarak liseyi okuttum. Sonra başımıza gelmedik kalmadı. Büyük oğlumu evlendirdim hemen arkasından gasptan 25 yıl ceza aldı. Halen cezaevinde yatıyor. Diğer oğlum Fırat Nehri'ne atlayarak intihar etti. En son da kızım Sevgi de 10 yıldır birlikte yaşadığım dostumu elimden aldı ve ona cinayet işletti. Benim bu cinayetten haberim yoktu" dediği belirtildi.
İfadelerinin ardından Sevgi P. ve Melek Ö. ve Mahsuni Y. Pendik Adliyesi'ne sevkedildi.
ARKADAŞ A:
tek fark ekonomik durumları diyorsun. aslında ben diyorum :O))
Şu var ama özellikle behlülle bihtrin bir sahnesine denk gelmiştim, orda hemen müzik değişiyor, romantizm, hüzün vs kokan müziklerle bilinçaltına yazık kavuşamıyorlar vb msj gidiyor. İzleyen ve böyle düşünen arkadaşlarım var hatta.
neyse gülinin paylaşımını da katlettik ama, alt metin mesajlarla insanlar zihnine bu tür ilişkilerin aslında meşru olduğu fikri enjekte ediliyor bence de.
ROSEİN:
Mühim bir eser bu. gerçeğinden köklü bir değişiklik henüz yapılmadı devamlılığı için yapılan eklemeler hariç.
insanımız kanına girilmesine hazır vaziyette bekliyor zaten. akıllılık edip bunu kullanarak köşeyi dönenler ahlakı bozan insanlardan çok, zekasını kullanarak başarıya ulaşan insanlardır.
ayrıca unutmamak gerekiyor ki, kimseye zorla bir kanal izletilmez. istemeyen kimse izlemez, herkes ahlakı bozduğu konusunda hemfikirken kimse kendi ahlakını bozduğuna inanıpta kanal değiştirmiyor reytinglere göre. bu durumda ahlakı bozulan kimse yok demektir. :D
ARKADAŞ A:
Sonuç olarak dediğin gibi tercih meselesi ama herkesin eğitim seviyesi, ailesi kültürü, vs aynı değil. Günümüzde ekonomik koşullar nedeniyle en ucuz eğlence televizyon. Bu anlamda da aşk-ı memnu, unutulmaz, aklıma ismi gelmeyen başkaca türevleri, kendisine verilen bilgileri çok net algılayamayabilecek insanları etkileyebiliyor fikrimce :O))
ROSEİN:
Arkadaşım A, o zaman hep birlikte sadece en düşük eğitim ve algı seviyesi olan insanlara göre ayarlanmış programlar izlememiz gerekir.
herkes neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırd etmeyi öğrenmek zorundadır. bu bir seçenek değil mecburiyettir. her vatandaş aşkı memnu vb dizileri doğru yerinden anlasın ki hep birlikte toplumca ilerleme kaydedelim. yoksa dediğine göre seviye düşük diye düşük seviyeli program izletilerek pek bir şey kazanamayız.
ARKADAŞ A:
Açıkçası bu konuda farklı düşünüyoruz Gülincim, yapım kaliteli olabilir, iyi bir bütçe ayrılmış ve iyi oyuncular oynuyor olabilir ama içeriği yüksek bulmuyorum ben.
TRT arşivi diye bir programa denk geldim bu pazar. Orda da eski genel yayın yönetmenleri sanıyorum, TRT de özellikle o dönemdeki programları (hem çocuk hem genel) genel olarak toplumun seviyesine özellikle inmediği, toplumu yükseltecek yayın yaptıklarını belirttiler. Ben de özellikle TRT TV ve Radyosuyla büyümüş biri olarak katılıyorum ve günümüz televizyonculuğunda böyle kaliteli programlarının sayısının pek fazla olmadığını düşünüyorum.
rosein:
içerik aşk-ı memnu kitabından alınmıştır. senaryonun temeli halen korunmaktadır. ne zamanki benim ilk yorumumdaki gibi gelişmeler olur, o zaman içeriğin yüksekliğini ben de tartışırım ama şuan bu büyük eseri eleştirecek durumda olduğumu düşünmüyorum.
trt çok kaliteli yayın yaptığını düşünüyor olabilir. ama 60 yaş altı hiç kimsenin evinde 1 saatten fazla izlendiğini düşünmüyorum. sebebi de sıkıcı olması bence. tv nin bir eğlence aracı olduğunda hemfikirim seninle. insanlar eğlenmek ister. aşkı memnu,hatta biraz önce vardı samanyolu vb. diziler de bunu sağlar. sağlayamadıkları zaman zaten kimse ahlak düzeltti, bozdu dinlemez yayından kaldırır.
bir zamanlar rtük ün ilginç sebeplerle yasakladığı bir çok şarkı,yayın vardı. onları bağlatılarımda paylaşmıştım mutlaka göz atmalısın.
aşkı memnu gibi sıradan dizilere yöneltilen eleştiriler bana o zamanlar yapılan yasaklamaları hatırlatıyor.
=)
halen devam edecekti bu yazışmalar, neyseki saat geç oldu da kapandı konu. aşkı memnu hakkındaki iki farklı görüşün savunmalarını görmüş oluyorsunuz böylece.
toplumun ahlakı kısmında ortak noktaya varamasak ta, iki kısmın birbirine düşme ihtimali bihterin şirretleşme şiddetiyle orantılı olarak artıyor :D
izleyenler de kendiyle övünüyor, izlemeyenler de bununla gurur duyuyor. iki tarafta birbirlerini
'aa sen izliyomusun bu boş diziyi',
ya da
'aa nası izlemezsin türkiye çalkalandı dün gece'
şeklinde kendilerine bir pay çıkarma derdindeler.
bense
'aa nası izlemezsin kııııız dün gece nişanı bozdu hem de o çocukla. üstüme kuma getirse gıkım çıkmaz yaww'
hem anneler günü bahanesiyle, hem de hoşuma gittiğinden bir hediye çekilişi yapmaya karar verdim. aşağıda göreceğiniz hediyeler şanslı bir okuyucuya gidecek.
zaten artık katılım şartları kurallaşmış durumda ve hepimiz aşinayız ama ben bir kez daha yazma gereği duyuyorum.
4. bu yazıya çekilişe katılmak istediğinizi belirten bir yorum bırakın, bloğunuz varsa,bloğunuzda yayınladığınız link ile beraber. bloğunuz yoksa size ulaşabileceğim bir mail adresi vermelisiniz.
çekilişe katılım, 30 nisan saat 17.00 ile 20 mayıs 17.00 arasında devam edecek.
yorumları bu post sebebiyle onaya tabii tutacağım ilgisiz yorumları kabul edemeyeceğim.
çekiliş random.org ile vidyoya kaydedilerek yapılacak.
şartları yerine getirmeden katılım yapanları ayıklamıyorum ama random org ile çıkan şanslı okuyucunun şartları yerine getirip getirmediğini kontrol edeceğim.
çıkmaz demeyin şans meleği bu, sonuçta birine konacak.
herkese bol şans, sizi hediyelerle baş başa bırakayım.
1. elf natural raidance blusher- innocence rengi. adı gibi çok masum bir renk. koyu tenliyseniz aydınlatıcı işlevi de görür.
2. she nail sugar ojeler. 3 renk. bu şişelerin hayranıyım, kendime de aldım :D
3. uni intimate wet wipes. ne işe yaradığını biliyoruzdur hepimiz, çoklu pakette almıştım. birini hediye etmeye karar verdim.
4. oriflame pop glam yeşil krem far. aynısından bende de var. hafif altın yansımaları olan açık yeşil bir renk. severek kullanıyorum. ilk sürüldüğünde hafif ıslak bir his veriyor, iki saniye sonra sabitlenip kalıyor. waterproof gibi oynamıyor yerinden sonrasında.
5. revlon mix and mingle lip palette. üç ayrı renk var içinde. lip gloss gibi parlaklıkta veren bir ürün.
6. elf plumping lip glaze-fire coral rengi. çift taraflı bir ürün. biri renksiz, diğeri fire coral rengi, hafif mentollü bir kokusu ve tadı var. dudak dolgunlaştırıcısı olduğundan karıncalanma yapıyor.
biraz da blogda daha önce yer verdiğim ürünlerden hediye edeyim dedim.
ben piyango bileti alırım zaman zaman. pek şanslı değilim ama fazlasıyla umutlu bir tipim. hiç vazgeçmem bana çıkacağına inanmaktan.
ilk defa biletime amortiden fazla bir rakam isabet etti =)
60 tl.
ama bilet çeyrekti. :DDD
neyse bu ayakkabılar lc waikikiden alındı. laçin'in bir resminde ayaklarında gördüm sanırım onda da var :D
tam benlik şu çiçekleri. fiyatı da komik bir rakam. aşağı resimde görebilirsiniz. çin malı da değilmiş bakın türk malıymış. demekki isteyince ucuz ürünü biz de yapabiliyoruz=)
milli piyangodan kazandığım para hemen bunu almamla harcandı. insan bi anısı var, koyayım kenara ilerde bakar hatırlarım ya da cüzdan da yıllansın bereket, uğur getirsin der dimi. nerdee.
çorapların kusuruna bakmayın denemek için giymiştim de, çorapları özellikle uygun seçmemiştim.
anneler günü bahanesiyle hediye vereceğim. hediye postu 30 nisan akşamı yayınlanmış olacak. hediyelere önceden şöyle bir göz atabilesiniz diye genel bir resim koyuyorum.
Bu blazer ceketi terkos çıkmazındaki soldan ilk dükkandan aldım.uğrayan herkes görmüştür zaten. uzun zamandır bakıp almicam diyordum sonunda dayanamadım.
fiyatı 20 lira.hatta 19 =)
üzerindeki kiraz şekilli broş benim ceketin kendinde yoktu yani.
Yukarıdaki üstlerin hepsini aynı tezgahtan aldım. bunlardan başka bir de halama aldığım büyük boy tişört vardı ama o hemen yerine gittiğinden fotolayamadım. en sonuncu çizgiliyi de anneme almıştım aslında ama o hiç beğenmedi,böyle birkaç beden büyük deneyince çok hoşuma gitti sanırım bana kalacak. tavuz kuşlunun rengarekliğine bayıldım. :D
hepsi 3,5 lira.
bu fular biiir sürü fuların olduğu bir tezgahtan seçildi. gözüm dönmüştü görünce. farkettim ki fular seçmeyi bırakmış sadece elleyip duruyorum, kumaşlarına dokunuyorum. bunu alıp hemen uzaklaştım ordan :D
kızıl tahta oluklu bilezik 5 lira, bu ikisinin arasında kalmıştım, geniş olanı aldım, satıcı da sedefli olanı bana hediye etti =)
❤❤❤
bir de hediye çekilişinde yollayacağım makyaj çantasını aldım aynı gün. ama onu şimdi göstermiyorum. mayıs 1 de başlayacak muhtemelen çekiliş o zaman göreceksiniz :D
beyoğlu iş merkezinde girişin alt katında en sondaki mağazalardan birinden aldım bunu. sanırım no.54 gibi bir adı var mağazanın poşetini atmasam yazıyodu =)
arkasına vurulduğum için ne yazıkki öndeki baskıdan çok hoşlanmasam da hemen aldım :D
iç markayı kesmeyi unutmuşlar ve next yazıyo ama yeni sezonunda var mıdır emin değilim.
ORİFLAME nisan ayından verdiğim siparişleri aldım. aslında üyesiyim oriflame ın ama yurttan çıktığımdan beri sadece kendim alıyorum. uzun süredir alışveriş yapmamıştım.
silk and cashmere serisini çok seviyorum. kokusuna hastayım.
bitirme projeme, bu serinin jumbo boy el kremi de dahil. çok az kaldı bitmek üzere =)
burda görülen ürünleri de, silk and cashmere duş köpüşü ve nemlendirici masaj jeli.
duş köpüğünü denemedim henüz.
masaj jeli de kesinlikle yağlı bir ürün değil,sürüldükten sonra su gibi oluyor.jel gibi olan ürünleri yaz için süper buluyorum.ferahlama sağlıyorlar.havalar da ısınırken güzel olacak. ayrıca nemlendirmesi de gayet iyi zaten kuru bir cildim yok.
bir de sürekli kullandığım nadir ürünlerden biri, herkesin aşina olduğu tender care balm'ın karamellisi indirimdeydi. bendeki kutu da nası olsa yarılandı diye aldım koydum kenara. kokusuna baktım hafif karamelli kahve gibi geldi bana ama tam olarak sürmedim bilemicem sürünce arta, azalır ya da değşir mi :D
Bu güzel arkaplan günün paylaşımı olsun. büyük hali için üstüne tıkırdatabilirsiniz.
bugünlerde havaların gidişatı vücut dengemi fena bozuyor. bahar yorgunluğu desem değil, hasta gibiyim desem hiç değil anlayamadım gitti bir gariplik var üstümde.
son iki haftadır, vakit yettiremiyorum. normalde çok sıkışık zamanlarda bile acil işleri tamamlayacak vakti hep bulurum. bugünlerde neyse yarın yaparım havası hakim.
odamın lambasında sorun var. ışıksızım odalarda arkadaşlar:D yoğunluktan babamla da görüşemedik kaç gündür. ben de abajur ışığında romantik takılıyorum akşamları =)
blog yazma isteğim ben yakında geçer diye düşündükçe her geçen gün arttı. her gün bunuda yazayım bunu niye yazmadım dediğim bir çok şey aklıma geliyor.
kışlıkları kaldırmadım ama yavaştan yazlıkları da çıkarmaya başladım, dolap kapaklarını zor kapıyorum.tıkış durumu yarattığı için şu orta halli bir gün öyle bi gün böyle havaları hiç sevmiyorum. bi kalıbının havası ol, bi düzgün dur, dengeli ol yaw.
Bugün ki BEN BUNU SEVDİM KÖŞESİ ürünlerimiz forever21 den.
fiyonklu yüzüklere başka markalarda da bitmiştim zaten. ve şans eseri bir yerde buldum kaptım hemen. burdakilerden farklı ve daha büyük. ilerki postlarda paylaşıcam onu da.
bu köşeyi ben çok seviyorum.
blogda bunu yazmaya beni teşvik eden şey de, yaklaşık bir yıl önce facebookta paylaşmaya başladığım HEPSİ BENİM OLSUN albümüydü.
facebook hesabımda o albümün ilki doldu ikincisine başladım. tüm arkadaşlarım bayıldı benim gibi oradaki ürünlere. ardından blogda da paylaşmaya karar verdim.
hayatın tek amacı, mutlu olmaktır. böyle düşünen herkesi blogumda ağırlıyorum.
mutlu kalın =)
paylasilasihersey@gmail.com dan bana ulaştırabilirsiniz.
daha hızlı bir yöntem olarak twitter kullanıcı adım rosein_ .